ŞELİ İLE “HER YERDE SANAT”I KONUŞTUK

ŞELİ İLE “HER YERDE SANAT”

Bu hafta size inanılmaz tatlı, kıpır kıpır, sanatın her dalıyla haşır neşir olmuş ve yeteri kadar hakkını da vermiş bir sanatçıyla tanıştırmak istiyorum: Şeli Abut Benhabib. O kadar neşeli ve harektli ki konuşmadığı, rahat durduğu bir fotoğraf karesi bile çekemedik. inanılmaz keyifli bir sohbet oldu.  Kendisiyle güzel bir türk kahvesi eşliğinde klasik ve çağdaş sanatı ve sanatçıları sanatseverler ile buluşturmak amacıyla kurduğu Şeli Art Project and Organisation’u konuştuk. O kadar harika ve mükemmel projeleri var ki ben dinlerken hayran kaldım. Bakalım siz beğenecek misiniz? ( Bu arada fotoğraflar için sayın ressam Fatma Altındaş’a da çok teşekkür ederim. Çok uğraştı çünkü )

Gülizar Şahin: Şeli biraz kendinden bahseder misin?

Şeli Abot Benhabib: 1966 İstanbul doğumluyum. Osmanbey’de büyüdüm.

Gülizar Şahin:  Tam bir İstanbul insanısın yani.

Şeli: Aynen öyle. İstanbul’da doğdum ve büyüdüm. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik-Astronomi bölümünü bitirdim. Ama çocukluktan beri resme ilgim vardı.

Gülizar Ş: Çocuklukta başladı yani resim merakınız?

Şeli: Babam kağıt işi yapıyordu. Bana yurtdışından renkli kağıtlar getirirdi. Fakat çocuklar hep beni kandırırdı. Sen güzel resim yapamıyorsun, sadece kağıtların güzel diye. Çocukluk işte. Üniversiteye başlayana kadar güzel resim yapamadığımı yalnızca kağıtların güzel olduğunu düşünürdüm. (Gülüyor) Sonra kağıttan farklı şeyler de denedim. Baktım onlar da güzel. Sonra  Sabri Berkel’den 10 yıl usta-çırak ilişkisinde bir sanat eğitimi aldım.(1984-1994) Çalışmalarıma bir süre özel atölyelerde devam ettikten sonra kendi atölyemi kurdum. Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda ilk karma sergiye katıldım.

Gülizar Ş: Ne kadar çok yönlüsünüz. Bir de tiyatro geçmişiniz var.

Şeli : Ayla Algan’la tiyatro çalışmalarım oldu. Sonra Erol Babaoğlu ile beden tiyatrosu çalıştık. 2002 yılında “Gerçekliğe yansıyan yüz” oyununu oynadık ve yine aynı yıl “An” isimli beden tiyatrosunu yaptık. Ama beden tiyatrosu hayatıma çok şey kattı, soyut düşünmek gibi.

Gülizar Ş: Sonra “Şeli Art Project ve Organization”ı kurdunuz..

Şeli:  Tamamen heyecanla, samimiyet ve fedakarlıkla çalışarak kurdum.  Projelerimde önce kendi sergilerimi açtım. Tüm riskleri kendi üstümde görmek için en başta. 29 Aralık’ta başladım ama resmi olarak Mayıs 2013 te kuruldu.

Gülizar Ş: “Her Yerde Sanat” projeniz var bir de.

Şeli: Sanat eserlerinin galeri, müze salonlarının korunaklı, yalıtılmış ve seçkin ortamlarda sergilenmeleri alışageldik bir durumdur. Bu da sanatın izleyiciyle buluşması için ayrı bir zaman, enerji, iletişim  çabası demektir. Bu projenin amacı ise sanatı günlük hayatın içine yaymak ve daha geniş kitlelerle buluşturmaktır. Böylece sanatsal mekanları yaygınlaştırmak en büyük amaçlarımız arasındadır.

Gülizar Ş: Peki nereler  bu mekanlar?

Şeli: Nereler olabilir? Otellerde, sağlık kuruluşlarında, avm’lerde ve tüm yaşam alanlarında en seçkin yerli ve yabancı sanatçılara ait yapıtlar sergilendi ve sergilenmeye devam ediyor.

Gülizar Ş: Yaşam alanlarında insanlar sanatla iç içe oluyorlar yani?

Şeli: Kesinlikle. Günlük yaşam  ritüelleri içinde, beklenmedik anlarda onlara ulaşarak hayatlarına yeni bir renk ve soluk getiriyor ve getirmeye devam ediyor. İnsanların aynı zaman diliminde hem özel hayatlarına hem sanata vakit ayırabilmelerine olanak sağlıyor.

Gülizar Ş: Peki neden özellikle sağlık kuruluşlarında?

Şeli: Çünkü farklı yer ve zamanlarda sağlık kuruluşlarında sanat eserleri ile karşılaşmalar, insanları iyileştirmede en doğru tedavi edici etkiye sahip oluyor, sanat bilgi ve görgüsüne katkı sağlıyor.

Gülizar Ş: ‘Her Kültürde Sanat’ projenizde ise ‘Look Listen Watch’ adlı bir çalışmanız olmuş. Bu çalışmanızı anlatsanız.

Şeli: Çok güzel ve benim içinde çok özel yeri olan bir çalışma oldu. Bu 15 dakikalık bir performanstı. Çatalhöyük’te bir konferans oldu. İlk Çatalhöyük kazısını başlatan arkeolog James Mellaart’ın arkeolog oğlu Allan Mellaart Çatalhöyük ile ilgili bir konuşma yaptı. O konuşurken Erhan Cihngiroğlu tabletiyle perdeye yansıtarak bu çizimi yaptı. İzleyiciler hem konuşmayı dinledi hem de perdeden ne çizildiğini gördü.

Gülizar Ş: ‘Her Yerde Sanat’ projenizde kimlerle çalıştınız?

Şeli: Çok değerli sanatçılarla çalıştım. Aklıma gelenleri söyleyim: Devrim Erbil, Ekrem Kahraman, Tülin Onat, Mithat Şen, Hülya Düzenli.

Gülizar Ş: Peki sizin deyiminizle ‘çekmecenizde daha neler var?’

Şeli: (Gülüyor) Çekmecemde daha çok şey var. Mesela Butik Galeri projem var. Nedir butik galeri? İnsanlar içim evler, işyerleri, oteller, kısaca tüm yaşam alanları için sanatsal çözümler sunuyoruz. Peki nedir kolaylığı bunun? Resim, heykel, seramik, cam, hat, tasarım gibi sanatın her alanında, birçok farklı sanatçıyla tek elden çalışma imkanı buluyor insanlar. En önemlisi ise zevkinize, bütçenize uygun sanat eserlerini sizler için bulup mekanınıza uygun tasarlanıyor.

Gülizar Ş: Çok güzel projelerin var. Etkilendim cidden.

Şeli: Bunların dışında sanat gezilerimiz, seminerlerimiz ve Sanat Dükkanı projelerimiz de var. Kısacası amacımız sanatın, bilginin ve paylaşımın gücünü zenginleştirmek.

Gülizar Ş: Çok teşekkür ederim Şeli bu güzel sohbet ve projelerin için.